YARICI; TERÖRLE MÜCADELE CİDDİYET İSTER

18.11.2022
209

Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı gazetemize gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Yaptığı değerlendirmede İstiklal Caddesi’nde 6 kişinin öldüğü, 81 kişinin yaralandığı terör saldırısına değinerek, “Yine canımız yandı. Saldırıda yaşamlarını yitiren yurttaşlara rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara şifa diliyorum” dedi.

Yarıcı, “bir teröristin mülteci kılığına girerek 4 ay kaçak şekilde ülkemizde yaşaması inanılır gibi değil” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü;

TERÖRLE MÜCADELE CİDDİYETSİZLİĞİ, SİYASİ İHTİRASLARI, İKTİDARIN BİRBİRİYLE ÇELİŞEN AÇIKLAMALARINI KALDIRMAZ

“Bu olay da gösteriyor ki, kontrolsüz göç politikasının önlenmesi, sınırlarımızın çok sıkı kontrol altına alınması ve mültecilerin bir plan dâhilinde ülkelerine gönderilmeleri gerekiyor. Siyasal iktidar ülkemiz için bir beka ve güvenlik sorunu haline gelmekte olan bu kontrolsüz göç politikasını bir an önce terk etmeli, mültecileri bir an önce ülkelerine göndermelidir. Çünkü devlet milletin varlığıyla kaimdir. Yurttaşlarımızı can, mal, ırz ve namus güvenliğini sağlamak devletin en temel görevidir. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in de söylediği gibi ‘Terörle mücadele ciddiyetsizliği, siyasi ihtirasları, iktidarın birbiriyle çelişen açıklamalarını kaldırmaz.’ Umarım ve dilerim devlet zaman kaybetmeden olayın perde arkasındaki faillerini de yakalar ve olayın arkasındaki güçleri aydınlatarak, tekrarlanmaması için gereken önlemler alır.”

SIĞINMACI POLİTİKASINDAN SİYASETEN MEDET UMMAK KİMSEYE YARAR SAĞLAMAMIŞTIR

Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı bu olayın bir de kaçak boyutu olduğunu vurgulayarak, “Sığınmacı meselesinin bir milli güvenlik meselesi olduğunu sürekli ve her ortamda dile getiriyoruz. Sığınmacılara gösterilen bu müsamahanın nedenini anlamakta zorlanıyoruz. Bu tehlikeli ve kontrolsüz göçün zaman kaybetmeden önlenmesi gerekir. Sığınmacı politikasından siyaseten medet ummak kimseye yarar sağlamamıştır. Siyasal iktidar ülkemizin geleceğini tehdit eden bu sorunu çözüme kavuşturmalıdır. Onlar yapmazsa Millet İttifakı sandık geldiğinde milletimizden yetkiyi alıp bu tehlikeli akını durduracak, sığınmacı sorununun korku iklimine dönüşmesini fırsat vermeyecektir” dedi.

FAİZE AKAN KAYNAK 10 AYDA 268 MİLYARI BULARAK REKOR KIRDI. HANİ NAS?

Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı iktidarın faizleri düşüreceği iddiasıyla başlattığı yeni ekonomi programının faiz faturasının her geçen gün daha da kabardığını belirterek, “Halkın bütçesinden faize ödenen para Ekim 2022 ayında 61 milyar küsuru bulmuş. Aynı dönemde bütçenin yatırım harcaması ise 25,5 milyar lirada kalmış. Halkın bütçesinden faize akan kaynak Ocak-Ekim 2022 aylarını kapsayan 10 aylık dönemde 268 milyar lirayı aşarak rekor kırmış. Devlet faize oluk oluk para öderken yatırıma aktardığı para ise faizin yanında devede kulak kaldı” diye konuştu.

Hüseyin Yarıcı, “Merkez Bankası politika faizlerini indirmesine rağmen halkın, şirketlerin hatta devletin kullandığı tüm piyasa faizleri yükseldi. Hani Nas? “ diyerek sözlerini şöyle sürdürdü;

“Ülkemizin çok büyük bir çoğunluğu Müslüman  ve bizim dinimizde çok net ve açık bir şekilde faiz günahtır denilmiş. Peki, ama o kadar çok faiz çeşidi var ki, hangisi günah? Politikacılar sürekli olarak ‘Faizi indireceğiz, halkımızı rahatlatacağız’ diyorlar. Vatandaşı kandırmanın anlamı yok! Çünkü bahsedilen Merkez Bankası faizidir. Biz sade vatandaşların, yatırımcıların, iş adamlarının hatta devletin bankalardan aldığı faiz aynı şey değildir. Merkez Bankası parayı basıyor ve bunu bankalara veriyor. Verirken bankalardan faiz alıyor. İşte biz bu faize politika faizi diyoruz.”

POLİTİKA FAİZİ DÜŞÜNCE BİREYSEL KREDİ FAİZİ DÜŞMÜYOR

“Politika faizi düşünce bizim bankadan aldığımız kredinin faizi düşmüyor, tam tersine yükseliyor” diyen Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı şu değerlendirmelerde bulundu;

“Politika faizinin dışında bir de piyasa faizi vardır. Bireylerin aldığı ihtiyaç kredisi, şirketlerin aldığı rotatif kredi faizi, şirketlerin aldığı ihracat kredisi, yatırım kredisi hatta devletin borç para alırken verdiği faiz bir piyasa faizidir. Bizim için önemli olan da bu piyasa faizidir. Devleti yönetenler, siyasetçiler Merkez Bankası’na bir telefon ederek politika faizini düşürürler ama piyasa faizini, bireylerin, şirketlerin, devletlerin aldıkları kredilerdeki faizini öyle bir telefonla indiremezsiniz. Bunun için liyakatli kadrolarla kapsamlı reformlar yapmanız gerekir.”

DİNİMİZCE YASAKLANAN FAİZ NE OLMUŞ ONA BAKALIM

Eylül 2021’de Merkez Bankası’nın politika faizlerin yüzde 19, bireysel kredi faizlerinin yüzde 18-20 arasında olduğunu ifade eden Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, “Şirketlerin aldığı kredi faizleri ise yüzde 20 falan. 3-5 puan oynayabilir. Devlet ise yüzde 17’ yle kredi alıyordu. Sonra ne oldu. Siyasetçiler politika faizini yüzde 19’ dan 10,5’ e indirdi. Peki dinimizce yasaklanan faiz ne olmuş ona bakalım. Bireysel krediler, bugün gidin bankaya yüzde 25-26 olmuş. Yani şimdi daha mı günahkârız? Şirketlerin aldığı krediye verdiği faiz bugün yüzde 25-35 arası…  O da bankalar uzun vadeli vermiyor o krediyi. Gidin kamu bankasına sorun bakalım uzun vadeli yatırım kredisi veriyorlar mı? Vermiyorlar! İş insanları, yatırımcılar finansmana erişimde büyük zorluklar yaşıyorlar. Bankalar ticari kredi vermeye de yanaşmıyorlar. Kredi vermemek için önünüze kabul edilmeyecek şartlar ileri sürüyorlar. Örneğin 5 milyon ticari kredi istiyorsunuz, size ‘ancak 2-3 milyon verebiliriz. Onu da 1 yılda ödemek kaydıyla’ diyorlar. 2-3 milyon ticari kredi yüksek faiziyle birlikte 1 yılda ödenir mi? Açıkçası kredi vermemek için ipe un seriyorlar” dedi.

E HANİ NAS? FİYATLAR ALLAK BULLAK OLDU

Eylül 2021 ayında Merkez Bankası politika faizlerinin yüzde 19, bireysel kredi faizlerinin yüzde 18-20, şirket yatırım kredi faizlerinin yüzde 20, devletin aldığı kredi faizlerinin ise yüzde 17 olduğunu kaydeden Hüseyin Yarıcı; “Ekim 2022 ayında Merkez Bankası politika faizini yüzde 10,5 a indirince, bireysel kredi faizleri artmış, şirketlerin yatırım kredi faizleri artmış, devletin TL borçlanma faizleri artmış, devletin dolarla borçlanma faizleri artmış. E hani Nas? Fiyatlar allak bullak oldu. Enflasyon beklentisi tutmadı. Bu ekonominin altına dinamit koymak değilse nedir?” dedi.

İYİ PARTİ’NİN SAĞLIKLA İLGİLİ ÖNERGESİNİ AKP VE MHP REDDETTİ

İYİ Parti’nin, sağlık hizmetlerinin sunulmasında yaşanan sorunların araştırılması, konuyla ilgili çözüm önerilerinin sunulması amacıyla TBMM Başkanlığı’na verdiği önergenin gündeme alınması önerisinin AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildiğine vurgu yapan Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, “siyasal iktidarın en çok övündüğü konuların başında sağlık hizmetleri gelmekteydi. Ancak bugün yurttaşlarımızın hayat pahalılığından sonra en çok şikâyet ettikleri, sorun yaşadıkları konuların başında sağlık hizmetleri gelmektedir. Hasta olan yurttaşlarımız randevu alabilmek için gece yarısı uyanıp ya bilgisayarın ya da telefonun başında uzun süre mücadele vermekte, randevu almayı başarsa da günlerce, hatta haftalarca randevu günü beklemek zorunda kalmaktadır” dedi.

Hüseyin Yarıcı “Siyasal iktidarın övündüğü sağlıkta geldiğimiz nokta üzüntü vericidir. Sağlıkta yaşanan ve gittikçe büyüyen sorunlar çözüme kavuşturulmazsa durum çok daha kötüye gidecek, can kayıpları yaşanabilecek, tedavi ücretleri artacaktır” diyerek sözlerini şu ifadeler ile sonlandırdı;

SORUN SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA DEĞİL, İKTİDARIN YÜRÜTTÜĞÜ SAĞLIK POLİTİKASINDADIR

“Sadece sağlık hizmetlerine erişimde sorun yaşayan yurttaşlar mı şikâyetçi? Sağlık çalışanları da durumdan şikâyetçidir. Çalışma şartlarından, özlük haklarından, kendilerine yapılan saldırılardan şikâyetçidirler. Sağlık çalışanları polikliniklerde bekleyen hastaların şikâyetlerine, eleştirilerine de maruz kalmaktadırlar. Hastalardan sağlık çalışanlarına kadar herkes durumdan şikâyetçidir. Bugün Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki tüm sağlık çalışanları; doktorundan hemşiresine, sağlık çalışanlarına kadar herkes özveriyle çalışmasına karşın, artan hizmet talebini karşılamakta zorlanmaktadır. Bugün hastaların yaşadığı en önemli sorunların başında hastane randevuları gelmektedir. Hastalar tedaviye ulaşmakta zorluk yaşamaktadırlar. Tanı konulması için elzem olan röntgen, ultrason, MR, PET gibi hususlarda ise randevular aylar sonrasına verilmektedir. Sorun sağlık çalışanlarında değil, siyasal iktidarın yürüttüğü sağlık politikasındadır.’ Eskiden kuyruklar vardı, biz geldik, sağlıkta çağ atladık’ diyen iktidar, ülkeyi sağlıkta kırk yıl öncesinin bile gerisine götürmüş, hastanede değil ama evde günlerce, aylarca, yıllarca beklenen sanal kuyruklar yaratmıştır.”

KAYNAK: Hürsöz Gazetesi

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Whatsapp
www.huseyinyarici.com.tr
www.huseyinyarici.com.tr
Merhaba.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?