Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, İyi Parti Genel İdare Kurulu’nun aldığı kararı ve gündemdeki konuları değerlendirdi
İYİ Parti Genel İdare Kurulu’nun (GİK) olağan kurultay sürecini başlatma kararı aldığını hatırlatan Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, kurultay sürecinin 3 Ekim’den itibaren ilçe ve il kongreleri ile başlayacağını söyledi.
Genel İdare Kurulu’nun, genel seçimlerde milletvekili adayı olacak partililerin teşkilatlarda boşluk olmaması için il ve ilçe kongrelerinde aday olmamalarına yönelik tavsiye kararı almasının çok yerinde olduğuna vurgu yapan Hüseyin Yarıcı, “Seçime teşkilatlarda bir boşluk olmadan gidilmesi, seçimlere ve iktidara hazırlık çalışmalarımızı taçlandıracaktır. Bu bağlamdapartimizin kuruluşundan bugüne kadar ve kongre sürecimizde emeği geçen ve geçecek olan, fedakârlık yapan, katkısı olan herkese teşekkür ederim. Partimize ve ülkemize hayırlı olsun” dedi.
TÜİK’in açıkladığı yıllık % 83,45 enflasyon oranı hiç inandırıcı değildir
TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının yine tartışma konusu olduğunu ifade eden Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, “TÜİK verilerinin ciddiye alınmadığını bu verileri açıklayanlar da biliyor olmalılar. TÜİK uzunca bir süredir güvenilirlik ve inandırıcılık sorunu yaşıyor. Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) açıkladığı enflasyon oranı % 186, 27, İstanbul Ticaret Odası’nın açıkladığı enflasyon oranı % 107, 4 olduğu yerde madde sepetini açıklamayan TÜİK’ in açıkladığı yıllık % 83,45 enflasyon oranı hiç inandırıcı değildir. Yıllık enflasyonunüretici fiyatlarında yüzde 151,5 olduğu bir ülkede tüketici fiyatlarındaki yıllık enflasyonun yüzde 83,45 olması mümkün müdür? Bunun anlamı üretici fiyatlarında yüzde 151, 5 artış olmasına karşın, bu ürünleri satanlar güya fiyatlarına bu artışı yansıtmamışlardır. Açıklanan bu oran çarşı pazarın cep yakan durumunu ortaya koyan bir enflasyon oranı değildir. TÜİK tarafından yayımlanan resmi enflasyon oranları farklı gelir gruplarını yansıtmıyor. Resmi enflasyon oranları düşük gelirlilerin, emekçilerin, yoksulların ve en yoksulların günlük yaşamda karşılaştığı ve hissettiği rakamlar değil, makyajlı rakamlardır” dedi.
Altılı Masa Meclis çoğunluğunu da kazanacaktır
Altılı Masa’nın çalışmalarına da değinen Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı masanın hedeflerine emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
Genel Başkanları Sayın Meral Akşener’in söylediği gibi Altılı Masa’nın göstereceği adayın Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı adayı olacağına işaret eden Hüseyin Yarıcı, Altılı Masa’nın aynı zamanda, demokratik hukuk devleti için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi tesis edecek Meclis çoğunluğunu da kazanacağının altını çizdi.
Güzel ülkemizin hiçbir çocuğu yoksulluğa mahkûm edilmeyecek
Güçlü bir demokrasi olmadan güçlü bir ekonomi, güçlü bir ekonomi olmadan da güçlü bir dış politika olmayacağını söyleyen Diş Hekimi Yarıcı, “Altılı Masa’ dan yapılan açıklamada da belirtildiği gibi, Millet İttifakı’nda yeni bir yönetim anlayışı ve siyaset kültürüyle ülkemiz kutuplaşma kültüründen çıkarılacak, inancı, kimliği, dünya görüşü ve yaşam tarzı nedeniyle hiç kimse ötekileştirilmeyecek temel hak ve özgürlükler güvenceye kavuşturulacaktır. Gençlerin önündeki tüm engeller kaldırılacak, kamuda israfa son verilecek, siyasi ahlak kanunu yürürlüğe girecek, yolsuzlukla ve yozlaşmayla etkin mücadele edilecek, güçlü kurumlar tesis edilecektir. Tüm terör örgütlerinin, yeraltı suç örgütlerinin ve uyuşturucu baronlarının üzerine kararlıkla gidilecek, güzel ülkemizin hiçbir çocuğu yoksulluğa mahkûm edilmeyecek ve Türkiye rahat bir nefes alacaktır” dedi.
Gerçeğe aykırı bilginin tanımı nasıl yapılacak?
Dezenformasyonla mücadele adı altında Meclise getirilen yasa teklifi ile ilgili görüşlerini de dile getiren Diş Hekimi Hüseyin yarıcı, iktidarın amacının seçime giderken tek ses medya yaratmak olduğunu söyleyerek, ‘Dezenformasyonla Mücadele’ adı altında sosyal medya için ‘sansür yasası’ uygulamaya alındığını belirtti.
Cumhur İttifakı’nın desteklediği ve yasama yılı başlar başlamaz Meclis gündemine getirilen bu yasa çerçevesinde “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” başlığıyla müstakil bir suç ihdas edildiğini, sosyal medyada gerçeğe aykırı bilgi paylaşanların 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceğini kaydeden Hüseyin Yarıcı, “Uzunca bir süredir gazete ve televizyonların kontrol altına alındığı süreç hepimizin bildiği bir konudur. Şimdi sosyal medyayı ve internet sitelerini mi kontrol edecekler?” dedi.
“Gerçeğe aykırı bilginin tanımı nasıl yapılacak?” diye soran Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı sözlerine şu şekilde sürdürdü.
“Örneğin TÜİK’ in değil de, İstanbul Ticaret Odasının enflasyon verilerini paylaştığımızda veya ENAG’ın enflasyon verilerini paylaştığımızda gerçeğe aykırı bilgi mi paylaşmış olacağız? Bu muğlak ve siyasal iktidarın lehine kullanılabilecek bir tanımdır. Bu tanım gerçekleri açıklayanları yalancı, iktidarı övenleri doğrucu olarak niteleyebilecek bir tanımlamadır. Her türlü sansürü, oto sansürü olağan hale getirecek olan ve dezenformasyonu önleme bahanesiyle ortaya sürülen bu sansür yasasının daha çok baskı, daha çok hapis gibi bir sonucu olacaktır.”
Yasadan sadece gazetecilerin değil, sosyal medya kullanan herkesin etkileneceğini belirten Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, “Siyasal iktidar bu yasayla istediği an sosyal medyayı kısıtlayabilecek, susturabilecektir. Herhangi bir siyasi kişinin açıklamasını paylaşmak bile yanıltıcı bilgi sayılabilecektir. Yasa teklifinin 29. maddesine göre sosyal medyada endişe, korku, panik yaratmak amacıyla, gerçeğe aykırı bilgi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayma suçu öngörülüyor. Bütün sakınca bu ‘gerçeğe aykırı bilgi’ ve ‘kamu barışını bozma’ tanımlamasında yatmaktadır. Bir paylaşımın ya da internet içeriğinin ‘sakıncalı” olup olmadığı nasıl değerlendirilecek? Sorun burada. Bu sadece gazetecileri değil, sosyal medya kullanan tüm yurttaşları ilgilendiriyor. Siyasal iktidar Whatsapp yazışmalarına dahi hâkim olmak istiyor. Umarım TBMM’deki milletvekillerimiz bu yasayı geri çekerek, yasadaki sakıncalar giderir” dedi.