İYİ PARTİ MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI HÜSEYİN YARICI’DAN DEĞERLENDİRMELER

03.02.2023
255

İYİ Parti Tokat Milletvekili Aday Adayı Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı İyi Parti’nin AKP ve MHP oylarıyla ret edilen grup önerisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, İYİ Parti’nin üniversite öğrencilerine verilen bursların yetersizliği ile ilgili Meclis araştırması önergesinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesine ilişkin grup önerisinin AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildiğini kaydederek, “Üniversite öğrencilerinin ekonomik nedenlerden dolayı okulu bırakmaması için burs verilen öğrenci sayısını ve burs miktarını artırması için verilen önergenin ret edilmesi siyasal iktidarın ve ittifak ortağının gençlere bakış açısının özeti gibidir ”dedi.

“Üniversite öğrencilerinin birçoğunun üniversiteyi ailelerinden uzakta okuduğunu biliyoruz” diyen Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı sözlerini şöyle sürdürdü.

Gençlerin okulu bırakma nedenlerinde ilk sırayı yüzde 48,1 ile ekonomik nedenlerin aldığını göstermektedir

“Üniversiteli gençlerimiz öğrenim hayatlarında barınma, beslenme, sağlıklı yaşama, güven içerisinde öğrenin hayatını sürme gibi ihtiyaçlarını karşılamak zorundadırlar. Bu süreçte öğrenciler büyük zorluklar yaşamakta, ihtiyaçlarını karşılamak için başta aileleri olmak üzere çeşitli kaynaklara başvurmaktadırlar. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar ortadadır. Siyasal iktidarın yarattığı hayat pahalılığı ortalama aylık geliri olan bir ailenin çocuğunun üniversitede okutmak için yaşamsal ihtiyaçlarından ödün vermek zorunda olduğunu ortaya koymaktadır. Üniversite öğrencilerimize ailelerinin ayırdığı sınırlı bütçenin büyük bir kısmı da beslenme giderlerine dahi yetmemektedir. Yapılan araştırmalar devam etmek istemesine rağmen eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalan gençlerin okulu bırakma nedenlerinde ilk sırayı yüzde 48,1 ile ekonomik nedenlerin aldığını göstermektedir.”

Umudu, geleceği çalınan gençler ilk seçimde bunun hesabını soracaktır

Üniversite öğrenci sayısı 2020-2021 öğretim yılında, önceki öğretim yılına göre 270 bin 864 artmasına karşın, burs verilen öğrenci sayısının sadece 30 bin artırıldığını vurgulayan Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, “2022 yılında 12 aylık ortalama TÜFE yüzde 72,3 olarak gerçekleşmiş ancak burs tutarına sadece yüzde 30 zam yapılmıştır. Mevcut burs tutarı çok düşük kalmıştır. Öğrencilerin satın alma gücü yüzde 31,7 azalmıştır. Bu kayıplar dikkate alınarak 2023 yılı için beklenen yüzde 40 enflasyonu da telafi edecek yeni bir artışa ihtiyaç vardır. Ailesinden farklı bir şehirde üniversite okuyan öğrencilerimizin aile ziyareti için yapacakları harcamalar, barınma, şehir içi ulaşım ve kırtasiye gibi faktörlerde gerçekleşen zamlar göz önüne alındığında mevcut burs tutarının çok düşük kaldığını görüyoruz. Üniversite öğrencilerimizin ekonomik nedenlerle okul terki yoluna başvurmaması için burs verilen öğrenci sayısı ile verilen burs ve öğrenim kredisi tutarının en az yüzde 72,31 oranında artırılması ve okul terkinin temel nedenleri üzerinde çalışmalar yapılarak gerekli önlemlerin alınması amacıyla verilen bu önergenin desteklenmemesi çok üzücüdür. Umudu, geleceği çalınan gençler ilk seçimde bunun hesabını soracaktır” dedi.

Siyasal iktidarın bir dediği bir dediğini tutmuyor

“Millet İttifakı bileşenlerinin ‘bir an önce seçim kararını açıklayın’ dediklerinde ‘seçim vaktinde olacaktır’ diyen, sonra da erken seçim kararı alanlar gençlerden, gençlerin oy kullanmasından mı korkuyor?” diyen Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı sözlerini şöyle sürdürdü.

“Siyasal iktidar gençlerin iktidarlarına son vereceğini mi düşünüyor? Öyle değilse okulların açık olduğu bir zamanda hatta sınavların olduğu bir dönemde seçim yapmak başka ne anlama gelir? İktidar gençlerin oy kullanmasını istemiyor. Öğrencilerimizin birçoğunun ikametgâhı okuluyla aynı şehirde değil. Yani seçim için memleketlerine dönmek zorundalar ama bu öğrencilerimizin oy kullanmak için memleketlerine gidip geri dönecekleri durumu yok. Ailelerinde çocuklarının otobüs biletini dahi karşılayacak gücü yok. Gençlerin iki seçeneği var. Birincisi;  öğrenci belgesi ve kalınan yurttan konaklamaya dair belge alıp nüfus müdürlüğüne başvurmak, başvuru belgesiyle de seçim kuruluna gidip okudukları ilde seçmen olmak. İkincisi ise seçim günü memleketlerine giderek daimi ikametgâhlarında oy kullanmak. İYİ Parti olarak Türkiye’deki tüm gençleri parti gözetmeksizin bu durum hakkında bilgilendiriyoruz. Gençleri oy kullanmaya teşvik ediyoruz. Eğer gençlerimiz ilk seçenekteki süreci kaçırırlarsa hangi partiye oy vereceklerini gözetmeksizin ikametgâh adresinin bulunduğu şehre onları ücretsiz olarak getirip götürmeyi taahhüt ediyoruz.”

Vatandaşımızın en temel sorunu kötü ekonomi! Hane halkı aşırı borçlu hale gelebilir

Asgari ücretli ile emeklilerin kira, doğal gaz, elektrik, su gibi temel ödemelerini yapamadıklarını ifade eden Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı “et, süt, yumurta, hatta meyve-sebze gibi temel gıda maddelerini alamaz hale geldiler. Asgari ücretin altında maaş alan emeklilerimiz kahveye gidip bir çay içemez, torunlarına harçlık bile veremez ve hatta torunlarından kaçar hâle gelmişlerdir. Kredi kartında limitler ilk kez 100 milyar liranın üzerine çıktı. Merkez Bankası verileri dört haftalık ortalamada kartlı harcamaların 100 milyar lirayı aştığını gösterirken BDDK verileri bireysel kredi kartı harcama stok büyüklüğünün tüketici kredilerindeki payının yüzde 30’a dayandığını ortaya koydu. Merkez Bankası verilerine göre, banka ve kredi kartı harcamaları dört haftalık ortalamada 100 milyar 85 milyon 182 bin liraya yükseldi. Yıllık artış ise yüzde 150’yi aştı. Uzmanlar kredi kartı harcamalarında artış bu hızla giderse hane halkının aşırı borçlu hale gelebileceğini belirtiyorlar” dedi.

Enflasyon uçtu gelirler eridi. Vatandaşlarımız yaşamak için borçlanıyor

Son bir yılda vatandaşların da şirketlerin de bankalara olan borçlarının 1’er trilyon lirayı geçtiğini kaydeden Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı sözlerine şöyle devam etti.

“BDDK’nın 31 Ocak’ta açıkladığı Aralık 2022 verilerine göre bankalara olan bireysel ve ticari toplam borç 2021’deki 1 trilyon 788 milyar lira seviyesinden 2022′ de 2 trilyon 751 milyar liraya yükseldi. Yani borçlar bir yılda 963,1 milyar lira yani yaklaşık 1 trilyon lira arttı. TÜİK’ in açıkladığı resmi verilere göre Aralık 2022 itibarıyla enflasyon yüzde 64,27, gıda enflasyonu yüzde 77,87 düzeyinde bulunuyor. Reel gelirlerde yaşanan ciddi boyuttaki erime ise hane halkı borcuna yansıyor. Yayınlanan resmi verilere göre tüketici kredileri yaklaşık 1 trilyon 85 milyar liraya ulaşırken bunun 674,8 milyar lirasını ihtiyaç kredileri oluşturuyor. Kredi kartları borçları ise 452,5 milyar liraya ulaştı. Böylece vatandaşın bankalara toplam borcu 1 trilyon 537 milyar lirayı buldu. Yüksek enflasyon ve özellikle gıda, iletişim, ulaşım, enerji gibi zorunlu giderlerde yaşanan anormal fiyat artışları, tüketiciyi yaşamak ve ayakta kalabilmek için borçlanma araçlarını kullanmak zorunda bırakıyor. Süreç bu şekilde ilerlediği sürece vatandaşlarımızın yasal takibe düşmesi kaçınılmaz. Bu durum milyonlarca tüketicinin ekonomi dışında kalması ve toplumsal barışın daha da bozulması sonucunu doğuracaktır.”

KAYNAK: Tokathaber

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Whatsapp
www.huseyinyarici.com.tr
www.huseyinyarici.com.tr
Merhaba.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?