DİŞ HEKİMİ HÜSEYİN YARICI, DEPREM BÖLGESİNDEKİ İZLENİMLERİNİ ANLATTI

12.03.2023
295

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Başdanışmanı Opr. Dr. Turhan Çömez’in İskenderun Sahra Hastanesi için acil ilaç çağrısı üzerine hareket geçen ve Tokat’taki eczanelerden temin edilen ilaçları İskenderun’a ulaştıran Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı deprem bölgesine yaptığı ziyaretleri ve edindiği izlenimlerini gazetemizle paylaştı.

Deprem bölgesine 2 kez gittiğini, ilk gidişinde; depremin 6 ve 7. günü bölgede olduğunu belirten Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, “Malatya üzerinden Adıyaman’a geçtim. Adıyaman Altınşehir İmam Hatip Ortaokulu’nda kurulan Sahra Hastanesi’ni ve Adıyaman Devlet Hastanesi’ni ziyaret ettim. Yine Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde organizasyonunu Tokat valiliğimizin yaptığı çalışma bölgesinde Tokat AFAD ekibimize ziyarette bulunarak çalışmaları ve bizim neler yapabileceğimiz hakkında bilgi aldım, kolaylıklar diledim. Fedakâr çalışmalarından dolayı hepsinden Allah razı olsun.  Bilahare deprem üst bölgesi Pazarcık ve Kahramanmaraş ilimiz üzerinden Gaziantep Nurdağı ilçesi ve Hatay’ın Kırıkhan ilçesine geçerek Kırıkhan’da organizasyonunu Tokat ve Turhal gençlik kollarımızın yaptığı yardım merkezinde İyi Parti milletvekillerimizle birlikte ziyaret ettik ve yardımlarımızı ilettik” dedi.

“2 GÜN İSKENDERUN’DA SAHRA HASTANEMİZDE DEPREMZEDELERE HİZMETE BULUNDUK”

 

Bölgeye 2 nci ziyaretini depremin 18, 19 ve 20 nci gününde yaptıklarını ifade eden Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı bu gidişi ile ilgili şunları söyledi. “Bu ziyaretim, organizasyonunu Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in, Genel Başkan Yardımcısı Opr. Dr. Sayın Turhan Çömez’in yaptığı İskenderun Sahra Hastanemizde acil ilaç ve hekim ihtiyaçlarının olduğunu sosyal medya üzerinden paylaşılması üzerine, empati ve duyarlılığım çerçevesinde bir iki saat içerisinde 3-4 eczane ve sağlık ocağımızdan temin ettiğimiz ilaçlarla bölgeye intikal ettim. 2 gün İskenderun’da Sahra Hastanemizde depremzedelere hizmete bulunduk. Bu ziyaretimizde Antakya şehir merkezinde yardım hizmetinde bulunan Tokatlı hemşerilerimizin de görev yaptığı sivil yardım merkezini, Kırıkhan’da bulunan gençlik kollarımızın yardım merkezini ziyaret ettik. Dönüş yolumuzda yine Genel Başkanımız Meral Akşener’in talimatlarıyla organizasyonunu Kayseri milletvekili Dursun Ataş Bey’in yaptığı Kahramanmaraş çadır ve konteyner kenti ziyaret ederek depremzedelere geçmiş olsun dileklerinde bulunduk. Organizasyon ve çalışmalarda bulunan ekiplerimize gönüllülere desteklerinden dolayı şükranlarımızı sunduk. Hepsinden Allah razı olsun”

Bölgeye gidişlerinde, Malatya Gölbaşı, Adıyaman, Pazarcık, Kahramanmaraş, Nurdağı ve Kırıkhan yerleşkelerini bizzat gördüğünü belirten Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, çok büyük bir bölgeyi etkileyen depremde sadece AFAD ekipleriyle müdahalenin yetersiz olduğunu gördüğünü söyleyerek izlenimlerini şöyle anlattı.

“MANZARAYI GÖRÜNCE İNSANIN AKLINA İLK ‘NEDEN DAHA FAZLA KURTARMA EKİBİ YOK?’ SORUSU GELİYOR”

“Bir bölgede 300-500 bina yıkılmış. Ancak izleyebildiğim kadarıyla 10-15 binada kurtarma ekini çalışıyor. Geriye kalan diğer binalarda ölüm sessizliği, binaların dışındaki insanlarda ise sessiz çığlık var. Manzarayı görünce insanın aklına ilk ‘neden daha fazla kurtarma ekibi yok?’ sorusu geliyor. Aslında kurtarma ekibimiz olduğunu düşünüyorum. 10 ilde deprem oldu. Geriye kalan 71 ildeki kurtarma ekipleri, askerler, polisler, madenciler, itfaiyeciler neredeler?  Neden organize olamadılar? Bunun gibi çok sayıda can yakıcı soru insanın aklını ve yüreğini meşgul ediyor. Şunu da belirtmeden geçmeyeyim. İlk günlerde uyku nedir bilmeden, bir can daha kurtaralım diye cansiperane çalışan AFAD personelinden, sivil toplumdan Allah razı olsun. Yine UMKE bölgedeydi. Fakat üzücüdür, çizdiğim bu yol güzergâhında hiç bir yerde yemek dağıtan veya üzerinde Kızılay logosu ve altında küçük harflerle satılamaz yazan çadırlara rastlamadım. Elektrik yok! Su yok! Şehirler toz bulutu ve ayaza teslim olmuş. Depremzedeler donmamak için enkaz başlarında ateş yakmışlar. Yollarda trafik keşmekeşi, canını kurtaran çevre illere gitmek için yollara düşmüş. Bölgede kalanlar gidecek yeri olmayanlar. İmkânı olmayanlar, sevdikleri enkazda olanlar, açlık susuzluk nedir bilmeden mucize haber bekliyorlar.”

“HIZLI KARAR ALACAĞI SÖYLENEN CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ SINIFTA KALDI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın helallik istediğine işaret eden Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, “Deprem 6 Şubat tarihinde, saat; 04: 17’ de oluyor. Cumhurbaşkanı 8 Şubat’ta deprem bölgesine gidiyor. 13 özel uçağı olan Cumhurbaşkanın deprem olur olmaz deprem bölgesini havadan bir helikopter ile inceleyip bütün birimleri harekete geçirmesini çok arzu ederdim” dedi.

“Bütün birimler hızla harekete geçirilemiyorsa, hızlı karar alacağı söylenen Cumhurbaşkanlığı sistemi uygulamada sınıfta kalmış olmuyor mu?” diye soran Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, konuşmasına “Can alıcı soru şu! Kurtarmada geç kaldıklarını itiraf eden ve helallik isteyen Sayın Cumhurbaşkanı özel uçaklarla bölgeye yakın Adana, Kayseri, Malatya, Gaziantep havaalanlarına madencileri, itfaiyecileri, UMKE, AFAD veya sivil kurtarma ekiplerini neden taşıyamadı? Veya helikopterlerle bölgeye neden havadan indirme yapılmadı? Hele Genelkurmay Başkanının hava şartlarından dolayı havadan müdahale yapamadıklarını söylemesi hiç inandırıcı değil. Çünkü bizim askerimizin Doğuda, Güneydoğuda çetin kış şartlarında havadan indirme ve müdahalede bulunabildiğini, çevik ve dinamik yapıda olduğunu dost düşman herkes biliyor. Genelkurmay Başkanının açıklamasına şu soruyu soruyorum. Diyelim ki savaştayız. Hava muhalefeti dolayısıyla kara kuvvetlerimize destek veremedik, asker indiremedik mi diyecektik?”

YAŞANAN DRAMLAR, ÇARESİZLİKLER İMKÂNSIZLIKLAR DAHİ İNSANIN PSİKOLOJİSİNİ BOZMAYA YETİYOR

“Depremin 18, 19 ve 20’ nci günü bölgede yaşanan dramlar, çaresizlikler imkânsızlıklar dahi insanın psikolojisini bozmaya yetiyor. En basit imkânsızlık; Türkiye gündeminde neler yaşanıyor bilmiyorsun. Elektrik çok yerde yok! Haber izleyemiyorsun” diyen Hüseyin Yarıcı izlenimlerini şöyle anlattı:“Bölgeden gece döndüm. Döndüğümde TV haberlerini açtım. Fenerbahçe taraftarı deprem bölgesi için atkılarını, Beşiktaş taraftarları da oyuncak atmış. Aynı taraftarlar demokratik hakları gereğince hükümeti hakaret etmeden protesto etmiş. Ancak siyasal iktidar bileşenleri bu demokratik hak kullanımına dahi tahammülleri olmadığına yönelik açıklamalarda bulunuyorlar. Gerek depremzedelerin, gerekse kendilerine protestoda bulunanlara tahammülsüzlük gösterenlere tavsiyem;  örneğin, Kırıkhan’a, Nurdağı’na, Antakya’ya tebdil-i kıyafetle gitsinler.  Fazla değil, bir gün sabah bölgeyi gezsin ve orada yatsınlar. Öncelikle enkaz altından çıkartılamayan cenaze sahiplerinin enkaz başında verilirse yediği, verilmezse aç susuz beklediği acı dramlara tanıklık etsinler” dedi.

“1 GÜN DEPREM BÖLGESİNDE KALSINLAR. O ZAMAN DEPREMZEDELERİN YAŞADIKLARI DRAMI ANLAYABİLİRLER”

Deprem bölgesinde yaşananları eleştirenlere karşı tahammülsüzlük gösterenlerin fazla değil 1 gün bu deprem yerleşkelerinden birisinde kalmalarını öneren Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, “O takdirde depremzedelerin yaşadıkları dramları anlayabilirler” dedi. Diş Hekim Hüseyin Yarıcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Orada bir gün kalsınlar ki Sabah kahvaltısı yapamayınca, öğlen üzeri kendinden kendi midesini düşünmeye başladığını görerek utanmaya başlasın.  Tuvalet ihtiyacı oluşmaya başladığında ve şanslı ise yardım merkezlerine ulaştığında temizlik ve tuvalet ihtiyaçlarını nasıl giderdiklerini sorsun. Hijyenin olmadığı bir ortamda ihtiyacını giderdiğinde önce rahatlayan, sonra içinden-dışından hükümete karşı şikayetlenmeye başlayacak depremzedeleri görsün. Bulursa öğle yemeğini gönüllülerin açtığı mutfaklarda yesin veya yanında götürdüğü kırıntılarla idare etsin. Akşama doğru hem açılığın,  hem de temizlik ihtiyacı üst seviyeye çıktığını tecrübe etsin. Elini yüzünü rahatça yıkayabileceği su bulursa yıkayabilsin, bulamazsa çaresizlik içinde ve rahatsızlık duyarak yaşama devam etsin. Gün batıp hava karardığında ortalık daha da sessizleşecek. Akşam iyice artan açlık dürtüsüne dayanamayıp, utanma belasına yardım merkezlerinde sıraya girip karnını biraz doyursun.  Ayaklarını uzatıp oturacak bir yer aradığında en rahat yerin bulabildiği bir sandalye olduğunu keşfetsin. Ama uykusu geldiğinde nerede uyuyacağım diye düşünmeye başlasın. Etrafı gezeyim diye düşünüp hava karardığı için günün battığını, hayatın bittiğini görsün. Bütün bunları milyonlarca depremzedenin yaşadığını düşünüp, kendi insanlığından utansın. Sonra da durup, biraz vicdanıyla düşünüp, şikâyet edenlere hakaret ettiği için utansın.”

“DEVLET NEREDE?” DİYE SORMAK DEVLETİNE VERGİ VEREN, HİZMET EDEN YURTTAŞLARIN HAKKI DEĞİL Mİ?

Deprem bölgesinde insanların birbirlerine var güçleriyle yardım etmeye çalıştıklarını vurgulayan Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, “ Ama birbirlerine yetişemiyorlar. Gördüğüm şu ki, bir kaçına yardım sonrası iyice bitiyorsun. Uçsuz bucaksız yardım ihtiyacını karşılayacak gücün olmadığını düşünmeye başladığında aklına çare olarak devletimiz nerede sorusu geliyor. Hani devlet her şeye yetişiyordu nerede? Neden 20. gün şehirlerde elektrik yok, su yok her taraf karanlık ve kir pas içinde? Bunları sormak devletine vergi veren, hizmet eden yurttaşların hakkı değil mi?” dedi.

KAYNAK:TokatHaber

 

 

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Whatsapp
www.huseyinyarici.com.tr
www.huseyinyarici.com.tr
Merhaba.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?